Medeni yargılamaya egemen olan ilkeler, çağlar boyunca uygulanarak gelişmiş ve insanlığın ortak adalet anlayışına hizmet etmek üzere genel kabul görmüş değerlerdir. Bu ilkeler, medeni yargılama kurallarının anlaşılmasında, yorumlanmasında ve uygulanmasında yol gösterici nitelik taşır. Medeni yargılama ilkeleri, T.C. Anayasası, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi ulusal ve uluslararası düzenlemelerde yer almıştır. Bu ilkelerden bazıları birbiriyle iç içe geçmişken, bazıları ise çatı ilke niteliği kazanmıştır.
Medeni Yargılamaya Egemen Olan Temel İlkeler:
- Adil yargılanma hakkı
- Kanuni, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı
- Adalete erişim hakkı
- Makul sürede yargılanma hakkı
- Aleniyet ilkesi
- Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı
- Hukuki dinlenilme hakkı
- Silahların eşitliği ilkesi
- Usul ekonomisi ilkesi
- Tasarruf ilkesi
- Taraflarca getirilme ilkesi
- Teksif ilkesi
- Doğrudanlık ilkesi
- Re’sen araştırma ilkesi
- Hakimin davayı aydınlatma ödevi
- Hakim hukuku bilir ilkesi
- Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü
Dijitalleşme, bu ilkelerin uygulanmasında hem avantajlar hem de riskler barındırmaktadır. Medeni yargılama hukuku ilkeleri, dijitalleşmenin yargı sistemine etkilerini dengelemek ve şekillendirmek adına kritik bir rol oynamaktadır. Teknolojinin yargıya yansıması olan dijital sistemlerin kullanımı, yargılama ilkelerini güvence altına almak için bazı durumlarda sınırlandırılabilir. Diğer yandan, bazı hallerde dijital sistemlerin kullanımı, yargılama ilkelerinin yeniden yorumlanmasını da gerekli kılabilir.